Dünyanın en seksi kadını” birçok ünlü ismin önünde görmeye alışık olduğumuz tanımlardan biri.
Adriana Lima, Eva Mendes, Megan Fox, Angelina Jolie, Scarlett Johansson bu tarz listelerde hep karşımıza çıkar. “Yerli seksi”ler için de Beren Saat, İvana Sert, Azra Akın’ın adı sık sık geçer. Geçtiğimiz haftainternette yapılan “En çok arzulanan kadın” anketininin sonuçları açıklandı. Bu listede bir sürpriz vardı. “Favori”leri geride bırakmış ve listeye 16’ıncısıradan girerek en çok arzulananTürk kadın olmuştu.
Bahsettiğimiz “seksi” güzel “Adını Feriha Koydum” dizisinde fettan Hande karakterini canlandıran Ceyda Ateş’ten başkası değil. Ateş sonucu telefonda öğrenmiş, önce şaka olduğunu sanıp ciddiye almamış. Sonra “Hakkımda yalan yanlış ne yazıldı acaba?” diyerek gazeteleri alıp durumu fark etmiş.
Seksi seçilmek ona pek bir şey ifade etmiyor. Hatta bundan rahatsız olduğunu söylüyor. Ancak ne kadar güzel bir kadın olduğunun da gayet farkında. Kendini anlatırken sık sık güzelliğinden ve bu yüzden başına gelenlerden bahsediyor. Ateş’in bir diğer sorunu da saç rengiyle ilgili. Hande karakterine uygun olsun diye sarışın olmuş ama Türkiye’de sarışınların aptal olduklarının düşünülmesinden rahatsız. Dizi bitince saçlarını koyu renge boyatacak. Sarışınken Sharon Stone’a, esmerken Brooke Shields’e benzetiliyormuş, o tercihini Brooke Shields’den yana kullanıyor.
Röportajdan sonra fotoğraf çekimi için sahile iniyoruz “Benim her şeyim” dediği köpeği Dünya da bize eşlik ediyor. Ceyda Dünya’yı mıncıklarken bir yandan “Basında anlatıldığı gibi geceleri gezen tozan bir kız değilim. Tüm boş zamanımı bu ufaklığa ayırıyorum” diyor.
Geçtiğimiz hafta Askmen.com isimli sitede Türk erkeklerinin en çok arzuladıkları kadın seçildiniz. Bu size ne hissettirdi?
Adriana Lima gibi kadınların bulunduğu bir listede 16’ıncı olmak güzel tabii ama arzulama kelimesi rahatsız edici. Sonuçta ne diyebilirim ki, teşekkürler. Bu arada anketten sonra benim ağzımdan “Beren Saat’i bile geçtim” şeklinde haberler yazıldı. Ben bugüne kadar kendimi kimseyle kıyaslamadım. Dolayısıyla böyle bir şey de söylemedim.
Oyunculuğa da 5 yaşında katıldığınız bir çocuk güzellik yarışmasından sonra başlamışsınız. Ardından birçok dizide rol aldınız. Bu, küçük bir çocuk için fazla yorucu bir tempo değil miydi?
Yaşıtlarımdan daha yorucu bir hayatım oldu. İlk dizimi 6 yaşında çekmeye başladım. O yaşta senaryo ezberliyordum. Güzellik yarışmasına da tesadüfen katıldım. Babam banyo inşaatıyla ilgileniyor. Bir müşterisi ondan gizli fotoğrafımı yarışmaya yollamış. 5 bin çocuk arasından birinci oldum. Mucize gibi bir şey. Ardından teklifler gelmeye başladı.
“Asiydim, okul kuralları lacivert dese de ısrarla pembe hırka giyerdim”
Dersleriniz etkilenmiyor muydu?
Ünlü olmak zor, o yaşlarda daha da zor. O kadar çok kıskanç insan var ki. Laf sokmaya çalışanlar, arkamdan konuşanlar olurdu. Kimi öğretmen sever, kimisi benden hiç hoşlanmazdı. Beden eğitimi, resim derslerim iyiydi ama diğeri kötüydü. Ortaokuldan sonra okula nadir uğrar oldum çünkü setler şehir dışındaydı. Bir de çok asiydim. Okul üniformasında lacivert hırka vardı ama ben ısrarla pembe giyerdim mesela.
“Ünlü” olduğunuz için okulun en popüler kızı mıydınız?
Belli bir popülaritem vardı ama “Okulun en güzel kızıydım” diyemem. Öyle olduğumu düşünenler çoktu tabi.(Gülüyor)
“Çılgın Dersane Kampta” ile tanındınız. Şimdi de “Adını Feriha Koydum” dizisindeki kötü kız Hande’yi canlandırıyorsunuz. Sokakta nasıl tepkiler alıyorsunuz?
“Çılgın Dersane Kampta” bikinili kızların olduğu, yazlık bir filmdi. Görselliğe dayanıyordu. Bir de o dönem sarışın oldum. Sarışın olduğunuz da Türkiye’de dikkat çekmeye başlıyorsunuz. Tepkilere gelince; “Adını Feriha Koydum”da canlandırdığım karakter kötü olduğu için yanıma gelip “Allah belanı versin” diyenler oldu ve bu hoşuma gitti. Demek ki “İşimi çok iyi yapıyorum” dedim. Hande klasik bir kötü kız. Sarışın, seksi ve güzel. Türkiye’de esas kız olmak için ne yazık ki balık etli, esmer ve kalın kaşlı olmak gerek. Sırf bu yüzden saçlarımı koyulaştıracağım.
Yönetmen ‘Bu kızı çirkinleştirmek imkansız. Deliyi oynayamaz’ dedi”
En çok canlandırmak isteyeceğiniz karakteri tarif eder misiniz?
Kötü kız imajının üzerime yapışmasından korkuyorum, bir sonraki teklif Hande gibi bir karakter olursa kabul etmem. Ben yaşıtlarıma oranla çok iş yapmış, eğitimini tecrübeli oyuncuların yanında tamamlamış bir oyuncuyum. Sadece kötü kadını oynamak benim için yeterli değil. Mesela bir keresinde bir deliyi oynadım. Yönetmen beni sette gördü “Bu kızı nasıl çirkinleştireceğiz, deliyi oynayamaz” dedi. Çekimi köyde yapıyorduk, yemeklerin yağlarını yüzüme sürdüm, yakında bir dere vardı derenin çamuruna bulandım, saçlarımı da mangal fırçası ile tiftik tiftik yaptım. Yönetmen “Yok olmuyor. Bu kızın gözlerinin için parlıyor, hâlâ çok güzel” dedi. Neyse sonunda ikna ettim. Hayalimdeki rol Zeyna. Hani savaşçı bir karakter var ya. Bir de çirkin bir kadını canlandırmak isterim. Yurtdışında bu makyajla yapılabiliyor. Çok başarılı olacağımı düşünüyorum.
“Volkan Demirel’le de Sercan Yıldırım’la da aşk yaşamadım”
Henüz 24 yaşındasınız. Evlilik için belki erken ama ileride evlenmeyi, anne olmayı düşünüyor musunuz?
Oldum olası hep anne olmak istemişimdir. Çocuklara bayılırım. Şu an evlensem ilk yapacağım iş çocuk yani. Bu işler yaşa falan bakmıyor. Aşık olursam hemen evlenebilirim. Benim asla yapamayacağım bir şey varsa o da mantık evliliğidir.
Şu an hayatınızda biri var mı? Âşık mısınız?
Sevgilim yok ama kuvvetli duygular beslediğim biri var. Basında ismim birçok kişiyle çıktı. Volkan Demirel, Sercan Yıldırım gibi. Ama onlarla hiçbir alakam olmadı. En son sevgilim Tan’dı. Bir ay önce ayrıldık, benim
için hâlâ özeldir. Evleneceğim adam da
babam gibi kadınını seven ve güven veren biri olmalı. Ama ne yazık ki artık öyle adamlar kalmadı. Adam gibi görünüp hiç de adam olmayanlar o kadar çok ki...
“Dosta ihtiyaç duyduğumda Fatma Girik ve Meltem Cumbul ablalarımı ararım”
Formunuzu korumak için uyguladığınız özel bir beslenme programı var mı? Spor yapıyor musunuz?
Yiyip yiyip kilo almayanlardanım. Spor salonuna gidip yürüyüş bandına binmek de bana göre değil.
İlla spor yapmak istiyorsam çıkarım sahile koşarım,
mis gibi sahilim var.
Moda ile aranız nasıl? Beğendiğiniz tasarımcılar kimler?
Moda ile aram yok. Dergi falan okumuyorum. Marka ya da tasarımcı da seçmem. 10 TL’lik bir tişörtle de çok şık olabilirim yani. Genelde de düz ayakkabı, eşofman ve tişört giyerim. Makyaj bile yapmam. Annem “Kızım bir topuklu giy, yüzüne bir şeyler sür” der dinlemem. Doğallıktan yanayım.
Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
Pek arkadaşım yok. “Bu camiadan dost olmaz” lafı çok doğru. Herkes birbirinin kuyusunu kazıyor. Dosta ihtiyacım olduğunda Fatma Girik ablamı, Meltem Cumbul ablamı ararım. Onlar bana yetiyor.
“Sevişme sahnesinde gerilmedim, bir seferde çektik”
Sizinle ilgili internette araştırma yaptığınız zaman karşıma hep seksi kelimesi çıktı. Bu durum da canınızı sıkıyor mu?
Basın beni olmadığım biri gibi yansıtıyor. Ben 24 yaşında ailesiyle yaşayan biriyim. Seksilik meselesi de sinirimi bozuyor çünkü kimse oyunculuğumdan bahsetmiyor.
“Adını Feriha Koydum”un sezon finalinde çok konuşulan bir sevişme sahneniz vardı. Biraz ondan bahsedelim. O dönemde yeni yaptırdığınız silikonlar da çok gündeme geldi. Bunlar kurtulmak istediğiniz seksi imajı desteklemiyor mu?
O sahneden sonra tepkiler aldım. “Nasıl çektin?” diyenler oldu. Bizim milletimiz böyledir, eleştirir ama en çok o sahneyi seyrederler. Sonuçta abartılı bir durum yok. Dizide ne kadar çekilebilirse o kadarını çektik. O gün sette normal bir gündü. Gerilmedim, kapris yapmadım. Tek fark sahneyi ilk tekrarda çekmemizdi. Diğerlerinde prova yaparız ama bu tip durumlarda prova yapılmaz. Silikonu da gerekli olduğu için yaptırdım. Elbiseler üzerimde durmuyordu. Çok da doğal oldu. Uzaktan silikon olduğunu anlamazsınız, Pamela Anderson gibi şişirip kocaman göğüslerle çıkmadım piyasaya.
“Babam evde bizi eğlendirmek için kadın kılığına girer, oyunculuk yeteneğimi ondan almışım”
Erkek dergileri için çektirdiğiniz dekolte fotoğraflarınız var. Pişman olduğunuzu söylemişsiniz. Ailenizle sorun mu yaşadınız?
Evet pişmanım, bazıları biraz rahatsız edici ama hiçbiri çırılçıplak değil. Sonuçta ben o fotoğraflarda 18 yaşındayım. Çok gençtim ve saçmaladım. Şimdi olsa bana kimse seksi poz verdiremez. Ailemle de sorun yaşamadık. Babam çok anlayışlıdır. Bir kız bir de erkek kardeşim var. Onlarla da arkadaş gibidir. Hatta bazen bizi eğlendirmek için evde kadın kılığına girer. Oyunculuk yeteneğimi ondan almışım galiba...
Biraz da ailenizden bahsedelim. Kardeşleriniz kaç yaşında?
Kız kardeşim 14 yaşında. Boyu 1.75, gözleri masmavi saçları simsiyah. İnanılmaz güzel. Öğretmen olmak istiyor ama bazen “Abla ben de senin gibi olacağım” diyor. Ben onaylamıyorum. Erkek kardeşim de 9 yaşında. Sapsarı saçları var, çok yakışıklı. Huzurlu bir ailem var. Anne ve babamın bir kez kavga ettiklerine şahit olmadım.
“Twitter’da şov amaçlı hareketler yapmıyorum”
“Facebook ve benzeri siteleri kullanmıyorum. Bir tek Twitter’da Ceydaateş 1987 nikiyle varım. Onu da duyuru amaçlı kullanıyorum. ‘Şuraya gittim, şunu yedim, bunu içtim’ gibi şeyler yazmıyorum.
Bunlar şov amaçlı hareketler.”
Kim,kimdir, kiminle, nerede, ne zaman, nasıl, neden, nedir ?. Gereksiz Haber Dedikodular
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Kim,kimdir, kiminle, nerede, ne zaman, nasıl, neden, nedir ?. Gereksiz Haber Dedikodular